Hayvanlarla neden bağ kurarız?

Kanadalı araştırmacılar Catherine Amiot ve Brock Bastian, hayvanlarla olan bağlarımızın ruhsal taraflarını incelemek için kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdiler. Hayvanların insan hayatındaki rolü, arkadaşlık, eğitim ve sanat üzere çeşitli alanlarda kendini gösteriyor.

Araştırma, insan-hayvan bağlarının karmaşıklığını ortaya koyarken, birtakım bireylerin kendilerini hayvanlarla tıpkı topluluğun modülü olarak gördüklerini belirliyor. Bu beşerler, hayvanlarla dayanışma içinde bir hayat sürdürdüklerini hissediyor.

Hayvanlarla olan bağlantılarımızda 'bize karşı onlar' üzere bir ayrımın, bu bağları olumsuz etkilediği gözlemleniyor. Lakin, insan ve hayvanların hayatları birbirine bağlı. Birtakım beşerler, meskende hayvan besleyerek yahut hayvanlarla ortak bir hayat sürerek bu dayanışma hissini güçlendiriyor.

Bu, onların öteki hayvanların hayat şartlarına daha hassas olmalarını sağlıyor. Hayvanseverler, kendi ömür alanlarındaki hayvanlar için fedakarlık yapmaktan çekinmiyor.

Vegan ve vejetaryen olan bireyler de, hayvanlara duydukları bağlılığı artırıyor. Bu kümedeki insanların, hayvanların yaşadığı zorluklara karşı daha hassas hale geldikleri görülüyor.

Araştırmalar, hayvanlara yakınlık duyan bireylerin ırkçılıkla ve gibisi önyargılarla daha az alakalı olduğunu gösteriyor. Ayrıyeten, hayvanlara olan hassaslığın yaş, sosyoekonomik durum yahut inançla sonlu olmadığı da tespit edildi.

Empati ve antromorfizm, hayvanlarla olan bağlarımızı derinleştiren ögeler ortasında. Çocukken hayvanlarla kurduğumuz birinci temastan itibaren, bu bağların gelişmesi için ebeveynlere ve topluma büyük misyonlar düşüyor.

Hayvan, Hayvanlarla, İnsan, Yaşam,