Amerika’daki Engelli Çocuklar Üzerinde Yapılan İnsanlık Dışı Radyoaktif Yulaf Deneyi: Motivasyon Daha da Trajik!

1940'ların sonunda, Massachusetts'teki Fernald Devlet Okulunda zihinsel engelli çocuklar üzerinde bir dizi deney gerçekleştirildi. 

MIT (Massachusetts Institute of Technology) ve Quaker Oats iş birliğiyle yürütülen bu çalışmalarda, çocuklara radyoaktif izotoplarla güçlendirilmiş yulaf ezmesi yedirildi. Pekala bu deneylerin maksadı neydi ve sonrasında neler olmuştu?

Çocuklar, bir beslenme kulübüne katıldıkları için memnundu.

Bilim insanları, kalsiyum ve demir üzere elementlerin bedende ne kadar süratli emildiğini izlemek için radyoaktif bileşikler kullanmışlardı. Maksat, radyonüklidlerin besinlerle nasıl etkileşime geçtiğini ve besinlerin beden tarafından nasıl emildiğini araştırmaktı.

Çocukların velileri bu çalışmalara iştiraklerinin bir "beslenme bilimi kulübü"ne katılmak üzere olduğunu düşünüyordu ve çocuklarının bu deneylere maruz kaldıklarının farkında değildi. Kulübün kapsamında okul dışına seyahatler üzere mükafatlar vardı.

O periyot, zihinsel engelli bireylere karşı yaygın olan ön yargılar, bu tıp deneylerin yapılmasına imkan sağlamıştı. 

Çocuklar bu kulübün kapsamında fiyatsız kahvaltıların keyfini sürerken yedikleri yulafların içeriğini bilmiyorlardı. Bir denek olarak kullanıldıklarından habersiz, radyoaktif yulaf ezmesi yemişlerdi.

Deneylerin maksadı ise iki yulaf ezmesi firmasının rekabetiydi. Quaker markası, yulaf ezmelerinin kalsiyum ve demir emilimini araştırarak öne geçmeye çalışıyordu. İşte bunun için engelli çocuklar denek olarak kullanılmıştı. 

Skandalın tesirleri yıllar sonra açığa çıktı. 

1990'larda yapılan araştırmalar ve açılan davalar sonucunda deneyler büsbütün ifşa oldu ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Deneylerin insan haklarına karşıt olduğu kabul edilerek mağdurlara  1998'de 1.85 milyon dolarlık bir tazminat ödendi. 

Bu inanılmaz olay, çağdaş tıp ve bilimsel araştırmaların etik kurallarını tekrar gözden geçirmeyi ve sıkılaştırmayı zarurî hâle getiren kıymetli bir dönüm noktası oldu.

Son olarak değinmeden geçmeyelim.

Günümüzde kök hücre, ​​bilgisayar simülasyonları, mikrodoku ve organ-on-a-chip teknolojileri, insan doku bankaları gibi; doğruluk hissesi hayvanlardan daha yüksek olan vicdani deney yolları varken, bizimle birebir hissedilebilirliğe sahip hayvanların; içeriğimizde bahsettiğimiz engelli çocuklar üzere savunmasız olmaları sebebiyle çağ dışı bir formda denek olarak kullanılması da hem hayvan haklarına karşıt hem de etik dışı lakin maliyet düşüklüğü sebebiyle kullanılıyor.

Bunun için ferdî olarak yapabileceğimiz, hayvanlar üzerinde deney yapan markaların eserlerini satın almamak. Aşağıdaki içeriklerimizden bu mevzuyu daha ayrıntılı bir formda inceleyebilirsiniz:

Çocuklar, Deney, Yulaf,